Okuyucu MektubuBakma Öyle

21 Şubat 2013

Elemdide gözlerine matemler giydirip… Parmaklığın ötesinden acı acı bakma öyle! Bakışlarında gizlediğin giryan bulutlar… Sel olur dilemmalara sürükler beni… Günahkâr dünyanın tüm mazlum çocukları… Ve anne ağıtları çınlar beynimde… Dayanamam bilirsin kaybederim yönümü

Elemdide gözlerine matemler giydirip
Parmaklığın ötesinden acı acı bakma öyle!
Bakışlarında gizlediğin giryan bulutlar
Sel olur dilemmalara sürükler beni
Günahkâr dünyanın tüm mazlum çocukları
Ve anne ağıtları çınlar beynimde
Dayanamam bilirsin kaybederim yönümü
Deli çığlıklar kopar içimden, sessiz çırpınışlar
Kimselerin duymadığı, duymak istemediği…
Teselli cümlelerim, sabır temennilerim
Ve vuslata dair beslediğim umutlar
Kayadan lokma misali takılır hançereme
Zindan daha bir çekilmez olur.
Yusufi bir sabır nişanesi olsun bakışın
Bakma öyle!

Görüş sonrası beton koridorlar boyu
Kapanınca ardımdan birer birer kapılar
Mahpusluk illeti esrik bir bulut olur
Çöker üzerime duvar dibinde
Artar sızılarım ecza bulamam.
Volta saatlerinde her onuncu adımımda
Önüme eğreti bir alınyazısı gibi
Yükseldikçe yükselir duvarlar, tel örgüler
Kurşuni bir heyulaya döner her yanımda
Betonun kül rengi, demirin soğuğu
Maveradan kuş korosu en hüzzam tonlarda
Uzattıkça uzatır gamgüzarımı
Davudi bir nefes olsun sesin soluğun
Bakma öyle!

Aramıza firkat duvarları örenler kamu adına
Sevdalarımızdan vareste olmayı umarlar
Koparılası ayrık otuna sayarlar bizi
Ve koparınca köklerimizden hasbelkanun
Selamet vehmederler saltanatlarına
Tüm denklemlerin dışında kalmalıyız ki
Işıldasın vitrinleri, bulvarları, şehrayinleri
Çarkları dönsün, trendleri dikey seyretsin
Bu yüzden uğrarız gece baskınlarına
Bundandır sürgünlüklerimiz, tutsaklıklarımız
Kurban edilişlerimiz çağdaş sunaklarda
İnadına batarız gözlerine müstebitlerin
İbrahimi sabitkadem olsun duruşun
Bakma öyle!

Geride kalacak bu kan revan günler
Karçiçeğim, eğme asla başını
Kavuşur ellerimiz günün birinde.
Çocukluğumun menevişli kırlarından
Haziran yeşili, Eylül sarısı getir
Dağların kokusunu alayım saçlarından
Taze tandır ekmeği kokusunu…
Ve her fırtınada duldasına sığındığım
Annemin şefkat kucağıyla gel
Ki tesellim olsun boğunuk hücremde
Monoton bestelerime ruh versin.
Fatıma’sına “Babasının Annesi” diyen
O rahmet Peygamberinden bir muştuyla gel
Sen ey babasının annesi!
Murat suyunun Mayıs çağıltısı olsun gözlerin
Bakma öyle!

Murat Tekin / İnzar Dergisi – Şubat 2013

 

 

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *